Posts

Biyolojinin Kayıp Çocukları Arkeler

Image
Biyolojinin Kayıp Çocukları Arkeler    Canlılardan bahsederken ilk olarak kendimizden yani hayvanlardan bahsederiz. Hayvanlardan bahsettikten sonra bitkiler gibi benzeri ökaryotlardan(zarlı organel içerebilen hücrelere sahip canlılardır) söz açılır. En sonunda elimize mikroskop alıp daha küçük hareketlileri görmek isteriz. Bu durumda herkes bakterilere odaklananacaktır. Bunun sebebi elbette çok ilgi çekici olmalarıdır ve bu da onları prokaryotlar(zarlı organeli olmayan hücreler) arasında en popüler yapar. Bakterilerden bahsetmeye kalksak bir türlü bitiremeyiz ve yazımız oldukça uzun olur fakat bugün amacımız farklı. Bugün size prokaryotların dışlanan çocuğu olan arkelerden bahsedeceğim. Bunun sebebi elbette toplu bir yazılarının olmaması sebebi ile kaynak sıkıntısı çekmeleridir(en azından Türkçe dilinde öyle[İngilizce şekilde toplu şeyler var])   Daha önceki yazımda da bahsettiğim gibi biyolojiden bahsederken en önemli şeylerden biri sınıflandırmadır (bkz: Taksonomi). Gelelim yaz

Bir Şifreden Fazlası: DNA

Image
Bir Şifreden Fazlası: DNA   Her insan etrafındaki şeylerin içinde kaybolur. Bunun sebebi etrafımızdaki evrenin muhteşem bir büyüye sahip olmasıdır. Fizik bilimi üzerine olan yazılarımda özellikle de şu yazıda gözlemlediğimiz evrendeki ilginçlikleri atom altı seviyeden büyük kütlelere kadar incelemiştik fakat bugünkü konumuz anlaşılabilirlik yönünden başlangıç seviyesi olarak daha kolay ve her yönü ile büyüleyici olan bir konu. Etrafımızda sürekli değişen canlı bir hayat var. Suların içindeki devasa yaşamdan tutun göklerdeki büyük göçlere, etrafımız büyüleyici özelliklere sahip canlılar ile dolu ve daha görmediğimiz küçüklüklerde süre gelen inanılmaz yaşamlardan bahsetmiyorum bile .      Bugün canlıların içinde bulunan bir şifreden bahsedeceğiz. Tüm metabolik olaylardan tutun nesildeki bilginin aktarılmasına her şeyde görevli bu şifreye DNA diyoruz. Fakat DNA'dan bahsetmeden önce bir mikroskopla yaklaşır edası ile yavaş yavaş ilerleyelim.    Okuyucunun ne ile uğraştığını bi

Elma Ağacından Kara Deliklere

Image
Elma Ağacından Kara Deliklere             Babası sadece bir çiftçiydi. Otuz beş yaşında evlenmiş hastalanıp daha çocuğu doğmadan ölmüş bir çiftçi. Okuma yazma bilmeyen vasiyetini bir çarpı işareti ile imzalamış olan bu çiftçi arkasında biraz koyun ve arpa dışında bir şey bırakmamıştı. Çocuk 1642 Noelinde taştan bir çiftlik evinin yatak odasında dünyaya gelmişti. Babası o doğmadan öldüğü için çocuk posthumous'du. Bu yüzden babasına benzemesi beklenmiyordu. Beklentiler gerçekleşti çünkü çocuk 84 yaşına kadar yaşayacak, zengin olacak ve dünyaya muhteşem katkılar sağlayacaktı.[1] Hatta Michael Hart'ın yazdığı "Dünyaya yön veren en etkin 100" isimli kitapta İsa gibi bir peygamberi gerisinde bırakacaktı. Muhtemelen anladınız. Bahsettiğimiz kişi Sir Isaac Newton.     Kısaca hayatından hızlıca bahsetmek gerekirse Isaac Newton 1642-1727 yılları arasında yaşamıştır. İngiliz fizikçi, matematikçi ve gökbilimcimiz 18 yaşında Cambridge'deki Trinity College'a

Zenon'un Paradoksu

Image
Zenon'un Paradoksu        Zenon, Elealı Zenon veya Zeno hangisini demek isterseniz karar sizin.Ben bu yazıda Zenon diyeceğim. Zenon ölüm ve doğum tarihi kesin olmasa da tahminen MÖ 5'inci yüzyılda yaşamış ve arkasından bugüne çok az şey kalmış Yunan bir filozoftur. Bugün onla ilgili bildiklerimize ise Eflatun'a ve Aristo'ya borçluyuz (bkz: Parmenides  ve Fizik). Zenon Parmenides'in sadık bir öğrencisiydi. Parmenides ise şu düşünceyi savunuyordu: Gerçek tektir ve değişmez. Varlık mutlak anlamda birdir, kalıcıdır, süreklidir, yaratılmamıştır. Parmenides aynı zamanda hareketin duyularımızın bizi kandırması sonucu oluştuğunu düşünüyordu. Zenon hocasının fikirleri ile dalga geçilince sinirlenmiş olmalı ki konuya dair 4 paradoks geliştirmiş ve bu paradokslar gerçekten şeytanın aklına gelmez ilginçlikte. 2500 yıl geçmiş olmasına rağmen bu paradokslar üzerine tartışmayı bırakmadık ve gün geçtikçe daha fazla düşünce üretiyoruz. Konu ile ilgili bir sürü çağdaş filozo